Boşanma halinde velayet hususu; çocuğun yararının korunması ve haklarının gözetilmesi bakımından Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Evlilik birliği içerisinde anne ve baba ortak çocukların velayetini her ikisine de haizdir. Ancak boşanma kararı ile birlikte çocuğun velayetini hangi ebeveynin kullanacağı mahkeme tarafından hükme bağlanır. Velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun ilişkisi yine mahkeme tarafından hükümle belirlenir.

 

Evlilik birliği devam ederken anne ve baba çocuğun velayetini ortak olarak kullanabildikleri halde boşanma kararı ile birlikte velayetin yalnızca bir ebeveyne verilmesi sürekli tartışma konusu olmuştur. Boşanmış olan çiftlerin çocuklarıyla ilişki kurmaya çalışmaları adına verdikleri hukuki mücadele hem taraflar hem de çocuk için sıkıntılı durumlara ve yeni sorunlara sebebiyet oluşturabilmektedir. Bu gibi nedenler ve sorunlar zaman zaman medyaya yansımaktadır.

 

Evlilik birliğinin ortadan kalkmasından sonra da anne ve babanın velayeti ortak olarak kullanabilmesine imkan verilmesi olası bir çok sorunu ortadan kaldırabilecektir. Mesela çocuğun okula kayıt işlemlerinin yapılabilmesi yalnızca velayet sahibi ebeveynin yapabileceği bir işlem iken velayetin ortak olması halinde her iki ebeveyn de çocuklarının kaydını yapabilecek ve olası bir resmi işlem yapılması gerektiğinde bunun için gayret gösterebilecektir.

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan tarafından ortak velayet konusunda yapılan açıklama aralarında boşanma söz konusu olan anne ve babalara ümit verdi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Gençcan, ortak velayetle ilgili olarak uluslararası antlaşmalara atıfta bulunarak “Çocuğun güvenliğine ve üstün yararına aykırı olduğuna dair dava dosyasında yeterli olgu ve delil bulunmadığı anlaşıldığı takdirde velayetin ana ve babaya ortak verilmesi artık mümkündür.” Dedi.

 

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, sosyal medya hesabından ortak velayetle ilgili olarak yaptığı paylaşımda “Türkiye Cumhuriyeti adına 14 Mart 1985 tarihinde imzalanan ‘11 No’lu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme’ye Ek 7 No’lu Protokol’ün onaylanması 25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Ek 7 No’lu Protokol’ün 5. maddesi hükmüne göre, ‘Eşler evliliğin sona ermesi durumunda, çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar.’ Çocuğun güvenliğine ve üstün yararına aykırı olduğuna dair dava dosyasında yeterli olgu ve delil bulunmadığı anlaşıldığı takdirde velayetin anne ve babaya ortak verilmesi mümkündür.” Dedi.

 

Usulüne göre yürürlüğe konulan milletlerarası antlaşmaların Anayasanın 90. Maddesine göre kanun hükmünde olduğunu belirten Gençcan, herhangi bir uyuşmazlık durumunda milletlerarası antlaşma hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

 

Boşanan anne ve babaların velayet konusunda yaşadığı sıkıntı ve sorunlara vakıf olan hukukçular, ortak velayet konusunda değerlendirme ve görüş beyanında bulunmaktadırlar. Bu görüşlerde, ortak velayet kavramı ile birlikte bir çok sıkıntının çözüme kavuşmuş olacağı görüşü ağır basmaktadır. Yargıtay tarafından verilmiş olan bir karar henüz olmasa da İzmir Aile Mahkemesi tarafından verilen bir karar önem taşımaktadır. Ortak velayet kararı Türkiye’de ilk kez 2009 yılında verildi. İzmir 4. Aile Mahkemesi’nde görülen bir davada baba, yaşı küçük oğlu için ortak velayet kararı vermesini istedi ve mahkeme bu kararı verdi.

page2image2677696

Bu da, ortak velayetin boşanma sürecindeki eşler tarafından talep edilebileceği ve Mahkemenin takdirinin bu yönde olabileceğini göstermesi açından önem taşımaktadır.

Ortak velayet ile ilgili önceki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.