VELAYET DAVASI NE KADAR SÜREDE BİTER?
Öncelikle hatırlatmakta fayda vardır ki mahkemenin çocuğun velayetini verme konusunda verdiği karar hiçbir zaman kesin bir karar oluşturmaz. Türk Medeni Kanununda, ileride şartların değişmesi halinde, çocuğun velayetini almak isteyen eşe, velayet davası açma hakkı tanınmıştır. Hakim, çocuğun velayetinin belirlenmesi konusunda hüküm verirken çocuğun yararını gerektiren bazı hususlara dikkat eder. Bu hususlar arasında çocuğun maddi ve manevi olarak daha iyi yaşayacağı yerde kalması, arkadaşlarından, okul çağında ise okul çevresinden ayrılmaması gibi konulara bakılır. Eğer çocuk kendini ifade edebilecek bir yaşta ise hakim çocuğa sorarak kiminle kalmak istediği hakkındaki düşüncesini alır. Hakim gerekli görürse aile mahkemesi pedagogu raporu alınmasına karar verir. Tüm delilleri topladıktan sonra hakim takdir yetkisini kullanarak çocuğun velayetinin hangi ebeveyne verileceğini hükme bağlar. Velayet davası ne kadar sürede biter sorusunun cevabı, dava sürecinin sıkı ve doğru takip edilmesiyle de ilgilidir. Dava süreci çok iyi takip edilerek ve gerekli işlemler zamanında yapılarak bu süreç kısaltılabilir ve gereksiz uzamasının önüne geçilebilir. Aile hukukunun çok geniş kapsamlı olduğu ve velayetin bir çok konuyla ilgili olduğu hususu göz önüne alındığında, bu konuda uzman bir avukat danışmanlığı ve desteğine başvurulmasının önemi anlaşılır. Hakimin çocuğun velayetine ilişkin kararının kesin bir niteliği bulunmamaktadır. Ekonomik ve sosyal şartların değişmesi veya çocuğun verildiği eşin çocuğa eskisi gibi bakmaması gibi sebeplerin ortaya çıkması halinde yeniden velayet davası açılabilir. Tarafların, velayet davası ne kadar sürede biter sorusuna cevap vermeden önce, dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır ki süre bakımından önem taşır. Bunların başında, çocuğun temel ihtiyaçları, bakım, geçim, barınma, sağlık, okul vb. konularda nasıl bakılacağı ve gereksinimlerinin nasıl karşılanacağıdır. Bu konular dava dilekçesinde özenli ve dikkatli bir şekilde belirtildiğinde, velayet davası süresi kısalacaktır. Hukuki delilleri ve ispat unsurları dosyaya sunulduğunda ve bu hususlar mahkemeye etkili olarak izah edildiğinde velayet davasının süresi kısalır. Velayet davasının da diğer davalar gibi süresinin ne kadar olacağı baştan kesin olarak söylenemez. Davanın açıldığı şehir ve bu şehirdeki mahkemelerin yoğunluğu, deliller ve ispat hususları ile tanıkların dinlenmesi gibi durumlar dava süresinde etkilidir. Davanın avukatla yürütülmesi, mevzuat bilgi eksikliğinden ve sürecin takibinden kaynaklanacak sorunlarının önüne geçecek ve dava süresini kısaltacaktır.
Read moreAnlaşmalı Boşanma Nedir?
BOŞANMA Boşanma Davası Boşanma; karı ve kocanın geçerli bir şekilde kurulmuş olan evlilik birliğinin hukuki bir kararla tamamen sona erdirilmesidir. Geçerli bir şekilde kurulmuş olan evlilik yasal boşanma sebepleri mevcut ise aile mahkemesinde anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılarak ancak hakim kararı ile sona erdirilebilir. Boşanma davasının açılması ile birlikte müşterek çocuk söz konusu ise çocuğun velayeti, nafaka, maddi-manevi tazminat, mal paylaşımı gibi boşanmanın eki niteliğinde olan hukuki sorunların da çözülmesi gerekmektedir. Aile mahkemesi, boşanma davası yargılaması sonucunda boşanma kararı verdiğinde, mal paylaşımı dışındaki diğer tüm çekişmeleri ortadan kaldıracak nitelikte bir karar vermelidir. Mal paylaşımı davası ise boşanma davasının kesinleşmesinden sonra veya boşanma davası ile aynı zamanda açılsa bile ayrı bir dava şeklinde yürütülmelidir. Boşanma Davası Türleri 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa göre boşanma davası iki şekilde açılabilir: 1-Anlaşmalı Boşanma 2-Çekişmeli Boşanma Anlaşmalı Boşanma 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için belirli şartlar getirmiştir. Bu şartlar şunlardır: 1- Evliliğini anlaşmalı boşanma yolu ile sonlandırmak isteyen eşlerin öncelikle en az bir yıl evli kalmış olmaları gerekmektedir.(Bir yıldan daha kısa süren evliliklerde anlaşmalı boşanma davası öncelikli olarak çekişmeli olarak açılır sonrasında ise taraflar boşanma ve ferileri üzerine anlaşmaya vardıklarına dair protokolü mahkemeye dilekçe yoluyla bildirmesiyle birlikte çekişmeli yargı, anlaşmalı boşanmaya dönüşür.) 2- Anlaşmalı boşanmak için eşler, maddi ve manevi tüm hukuki sonuçlar üzerinde uzlaşma içerisinde olduklarını hazırlanacak olan anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde bildirmeleri gerekmektedir. 3- Anlaşmalı boşanmalarda eşlerin davaya katılmaları zorunludur. Bu zorunluluğun sebebi eşlerin, anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde verdikleri bildirileri hâkimin teyit etmesi gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davasında eşler mahkemeye bir boşanma gerekçesi göstermek zorunda değillerdir. 1 yıl evli kaldıktan sonra iki eş de boşanmak istediklerini belirttiğinde hâkim boşanma kararı vermek zorundadır. Boşanmak isteyen eş, evlilik birliği içerisinde son altı ay içerisinde ikamet ettiği yerde bulunan Aile Mahkemesine boşanma istemiyle dava açabilir. Eşlerin altı aydan daha uzun bir süredir farklı yerde ikamet etmesi durumunda ise; boşanma davası davalının bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır. Bu davalarla ilgilenen görevli mahkemeler, Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise; boşanma davası Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmalıdır. Anlaşmalı boşanmalarda gerekli belgelerden birisi de boşanma protokolüdür. Anlaşmalı boşanma protokolünün içinde aşağıdaki maddelerde yer alan şartlar bulunmalıdır: 1- Tarafların boşanma kararı verdiklerine dair birbirine uygun iradeleri bulunmalıdır. 2- Tarafların ev eşyaları da dahil her türlü konuda anlaşmaları gerekmektedir. 3- Anlaşmalı boşanma davasında taraflar birbirinden nafaka istemezse, hâkim nafaka bağlamaz. Bu nedenle tarafların birbirinden nafaka talebi olup olmadığı, varsa miktarı protokolde açıkça yazılmalıdır. 4- Müşterek çocuk/çocuklar varsa velayetin kime verileceği konusunda tarafların anlaşması gereklidir. 5- Taraflar birbirinden maddi-manevi tazminat talep ediyorlarsa miktarı protokole yazmalıdır; eğer tazminat talepleri bulunmuyorsa tazminat talebi olmadığını protokole […]
Read more