BOŞANAN ANNE VE BABALAR ÇOCUKLARININ VELAYETİNİ ORTAK ALABİLİR Mİ?

May 5

  Boşanma halinde velayet hususu; çocuğun yararının korunması ve haklarının gözetilmesi bakımından Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Evlilik birliği içerisinde anne ve baba ortak çocukların velayetini her ikisine de haizdir. Ancak boşanma kararı ile birlikte çocuğun velayetini hangi ebeveynin kullanacağı mahkeme tarafından hükme bağlanır. Velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun ilişkisi yine mahkeme tarafından hükümle belirlenir.   Evlilik birliği devam ederken anne ve baba çocuğun velayetini ortak olarak kullanabildikleri halde boşanma kararı ile birlikte velayetin yalnızca bir ebeveyne verilmesi sürekli tartışma konusu olmuştur. Boşanmış olan çiftlerin çocuklarıyla ilişki kurmaya çalışmaları adına verdikleri hukuki mücadele hem taraflar hem de çocuk için sıkıntılı durumlara ve yeni sorunlara sebebiyet oluşturabilmektedir. Bu gibi nedenler ve sorunlar zaman zaman medyaya yansımaktadır.   Evlilik birliğinin ortadan kalkmasından sonra da anne ve babanın velayeti ortak olarak kullanabilmesine imkan verilmesi olası bir çok sorunu ortadan kaldırabilecektir. Mesela çocuğun okula kayıt işlemlerinin yapılabilmesi yalnızca velayet sahibi ebeveynin yapabileceği bir işlem iken velayetin ortak olması halinde her iki ebeveyn de çocuklarının kaydını yapabilecek ve olası bir resmi işlem yapılması gerektiğinde bunun için gayret gösterebilecektir.   Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan tarafından ortak velayet konusunda yapılan açıklama aralarında boşanma söz konusu olan anne ve babalara ümit verdi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Gençcan, ortak velayetle ilgili olarak uluslararası antlaşmalara atıfta bulunarak “Çocuğun güvenliğine ve üstün yararına aykırı olduğuna dair dava dosyasında yeterli olgu ve delil bulunmadığı anlaşıldığı takdirde velayetin ana ve babaya ortak verilmesi artık mümkündür.” Dedi.     Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, sosyal medya hesabından ortak velayetle ilgili olarak yaptığı paylaşımda “Türkiye Cumhuriyeti adına 14 Mart 1985 tarihinde imzalanan ‘11 No’lu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme’ye Ek 7 No’lu Protokol’ün onaylanması 25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Ek 7 No’lu Protokol’ün 5. maddesi hükmüne göre, ‘Eşler evliliğin sona ermesi durumunda, çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar.’ Çocuğun güvenliğine ve üstün yararına aykırı olduğuna dair dava dosyasında yeterli olgu ve delil bulunmadığı anlaşıldığı takdirde velayetin anne ve babaya ortak verilmesi mümkündür.” Dedi.   Usulüne göre yürürlüğe konulan milletlerarası antlaşmaların Anayasanın 90. Maddesine göre kanun hükmünde olduğunu belirten Gençcan, herhangi bir uyuşmazlık durumunda milletlerarası antlaşma hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğine dikkat çekti.   Boşanan anne ve babaların velayet konusunda yaşadığı sıkıntı ve sorunlara vakıf olan hukukçular, ortak velayet konusunda değerlendirme ve görüş beyanında bulunmaktadırlar. Bu görüşlerde, ortak velayet kavramı ile birlikte bir çok sıkıntının çözüme kavuşmuş olacağı görüşü ağır basmaktadır. Yargıtay tarafından verilmiş olan bir karar henüz olmasa da İzmir Aile Mahkemesi tarafından verilen bir karar önem taşımaktadır. Ortak velayet kararı Türkiye’de ilk kez 2009 yılında verildi. İzmir 4. Aile Mahkemesi’nde görülen bir davada baba, yaşı küçük oğlu için ortak velayet kararı vermesini istedi ve mahkeme bu kararı verdi. Bu da, ortak velayetin boşanma sürecindeki eşler tarafından talep edilebileceği ve Mahkemenin takdirinin bu yönde olabileceğini göstermesi açından önem taşımaktadır. Ortak velayet ile ilgili önceki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Read more

Ortak Velayeti Anne ve Babada Olan Çocuğun Yurt Dışına Kaçırılması Halinde Velayet Hakkı İhlal Edilen Kişi Ne Yapabilir?

Oca 20

  Türkiye vatandaşı olan bir kişinin başka ülke vatandaşı ile Türkiye’ de evli olması ve ortak çocuklarının bulunması halinde anne ve baba aralarında bir boşanma davası yok veya velayet tek bir kişide değil ise anne ve baba çocuk üzerinde ortak velayet hakkına sahiptir. Bunun anlamı çocukları ile ilgili kararları birlikte almalarıdır. Ortak velayet ile ilgili yazımızı buradan okuyabilirsiniz. Taraflardan birisinin kendi ülkesine ziyaret amaçlı olarak gitmek istemesi halinde ortak velayeti olan diğer tarafından yurt dışına çıkış için izin vermesi ile çocuğu ülkesine yanında götürebilir. Ancak bazen ne yazık ki ülkesine giden taraf geri dönmeyi reddedip çocuğu da geri göndermeyeceğini karşı tarafa bildirebilir.   Peki Bu Durumda Ne Olur? Çocuğu yurt dışına kaçıran taraf öncelikle velayet hakkını kötüye kullanmakta ve diğer tarafın velayet hakkını da ihlal etmektedir. Bunun yanı sıra çocuğun anne/babası ile kişisel görüşme hakkını engellemektedir.   Yurt Dışına Kaçırılan Çocuk Hangi Kanun ile Korunmaktadır? 25.10.1980 tarihinde ULUSLAR ARASI ÇOCUK KAÇIRMANIN HUKUKİ VEÇHELERİNE DAİR SÖZLEŞME yurt dışına kaçırılan çocukların haklarını ve hakları zarar görenleri korumaktadır. Kanunun 3. Maddesi çocuğun yer değiştirmesinden veya geri dönmemesinden hemen önce mutat ikametgahının bulunduğu Devlet kanunu tarafından, bir şahsa, müesseseye veya bir başka bir kuruma tek başına veya müştereken verilen koruma hakkının ihlali şeklinde meydana geldiği taktirde ve bu hak, yer değiştirme veya geri dönmeme anında tek başına veya müştereken fiili biçimde kullanılmakta veya bu olaylar meydana gelmese kullanılacak idi ise, kanuna aykırı addedilir. (a) da söz konusu edilen koruma hakkı, özellikle kanuni bir yetkiden, adli veya idari bir karardan veya bu devletin kanuna göre yürürlükte olan bir anlaşmadan doğabilir.   Maddesi gereğince velayet hakkı ihlal edilen ve çocuğu yurt dışına kaçırılan anne/babanın bir an önce bu durumu Savcılık makamına bildirmesi gerekmektedir. Savcılık makamına yazılan dilekçede aynı zamandan çocuğu yurt dışına çıkaran taraf ile ilgili hemen yakalama kararı verilmesi istenilmesi ve yakalama kararının çıkartılmasından sonra çocuğun bulunduğu ve sözleşmeye taraf olan ülkede çocuk ile ilgili İnterpol tarafından gerekli işlemlerin yapılması için taleplerin ilgili ülke ve kurumlara ulaştırılması gerekmektedir. Bu işlemlerin hızlı ve sorunsuz bir şekilde çözüme kavuşması için uluslararası hukuki bilen bir avukat ile çalışılması halinde gerekli işlemler kısa süre içerisinde başlatılarak mağduriyetin giderilmesi sağlanabilir.  

Read more

Boşanmada Ortak Velayet Kararı Verilebilir Mi?

Oca 19

ORTAK VELAYET NEDİR?   Çocuğun anne babasının velayet hakkı kapsamına giren yetki ve sorumluluklarda müşterek karar alması ve birlikte sorumlu olması ortak velayet olarak adlandırılmaktadır.   TÜRKİYE ’DE VELAYET UYGULAMALARI VE ORTAK VELAYET Anne ve baba evlilikleri süresince velayeti ortak kullanırlar. Çocuğa ilişkin beraber karar alır; velayetin kapsamına giren konularda birlikte hareket ederler. Taraflar boşanma aşamasında geldiğinde ise; çocuğun kimle kalacağı, diğer eşle ne kadar vakit geçireceği, yasal olarak kim tarafından temsil edileceği tartışma konusu olmaktadır.   Türk Hukuku’nda yaygın olan uygulama, velayetin eşlerden birine verilmesi ve diğer eşle kişisel ilişki tesis edilmesidir. Yaygın olarak boşanma davalarında, taraflardan birine çocuğun velayet hakkı verilmekte, velayet hakkı sahibi ebeveyn aynı zamanda çocuğun yasal temsilcisi olmaktadır. Diğer ebeveyn için ise, görüşme gün ve saatleri tayin edilmekte, velayet hakkı sahibi olmayan ebeveyn belirlenen gün ve saatlerde müşterek çocukla vakit geçirebilmektedir.   Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek 7 Nolu Protokolünün 24.03.2016 tarihinde onaylanması ile Türkiye’de de ortak velayet uygulamasının önü açılmıştır. Protokolün 5. Maddesine göre; Eşler evlilik bakımından evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde kendi aralarında çocuklarıyla ilişkilerinde özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşittir. Bu madde devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek 7 Nolu Protokolünün 5. Maddesi Anayasa’nın 90. Maddesi uyarınca Türk Hukuku’nda da uygulama alanı bulabilecektir. Böylelikle anne ve baba için, boşanmadan sonra da ortak velayet hakkı kullanımının önü açılmaktadır.   Ortak velayet Uluslararası nitelikte davalara konu olmuş, uzun yıllar yabancı mahkemelerin ortak velayete ilişkin kararlarının tenfizi konusunda Yargıtay “ortak velayet kamu düzenine aykırıdır” demekteydi.     Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 20.02.2017 Tarih 2016/15771 E. Numaralı kararında ise; bu yerleşmiş içtihadından dönmüş ve ortak velayetin kamu düzenine açıkça aykırı olmadığına, işin esasına girilmesi gerektiğine hükmetmiştir.   Nitekim; Tekirdağ Çorlu Aile Mahkemesi 14.04.2017 tarihli bir kararında, anlaşmalı boşanmak isteyen ve tanzim ettikleri protokolde ortak velayet taleplerini ayrıntılı biçimde düzenleyen taraflar için ortak velayete hükmetmiş, kararda ortak velayetin Türk kamu düzenine aykırı olmadığı belirtilmiştir.   Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Hakim Ömer Uğur Gençcan ortak velayet hususundaki görüşlerini dile getirmiş ve ortak velayetin ilkelerini açıklamıştır:, Evliliğin boşanma ile sona ermesinde ortak velayet asıl olup;velayetin eşlerden birine verilmesi istisnadır. Ortak velayet gönüllük esasına dayalıdır. Eşlerden birinin ortak velayete rızası yok ise ortak velayet düzenlemesi yapılmamalıdır. İdrak çağındaki çocuğun görüşü alınmalı, gerekli ise; uzman görüşüne başvurulmalıdır. Taraflar çocuğun giderlerine eşit olarak katılırlar. Talep halinde her bir eşin ödeyeceği katkı miktarı belirlenebilir. Kişisel ilişki hususunda müşterek çocuk ile tarafların görüşü alınır; gerekli görülürse uzman görüşüne de başvurularak karar verilir. Çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı ise ortak velayete karar verilmemelidir.   Yeni düzenlemeler ve Yargıtay’ın son içtihatları ışığında; Türkiye’de ortak velayete karar verilmesi ya da yabancı mahkemelerde verilmiş bir ortak velayet kararının Türkiye’de tenfizinin mümkün olduğunu söylemek gerekir.   Ortak velayet ile ilgili diğer yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

Read more

Boşanan Kadının Çocuğunun Annesinin Soyadını Alması

Oca 16

Boşanan Anne Soyadını Çocuğuna Verebilir Mi? Günümüzde evliliklerin önemli bir kısmı boşanma ile sonuçlanmaktadır. Boşanmaların bir sonucu olarak, sona eren evliliklerde doğan çocukların velayet durumu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması, çocuğun korunması gereken hakları ve soyadı kullanımı; çeşitli tartışmaları ve farklı yargı içtihatlarını önümüze getirmektedir.   Sona Eren Evliliklerde Doğan Çocuk Hangi Soyadını Kullanabilir? Boşanma ile sona eren evliliklerde doğmuş çocuklar için, velayet hakkı sahibi anne ya da baba, soyadının değiştirilmesi davası açmaz ve gerekli hukuki prosedürü işletmez ise; boşanan ebeveynin çocuğu, babanın soyadını kullanır. Özetle doğru hukuki yol izlenerek çocuğun soy isminin değiştirilmesi sağlanamamış ise; çocuk evlilik sürerken olduğu gibi babanın soyadını kullanmaya devam eder. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 321. Maddesinin gereğidir.   Boşanmadan Sonra Çocuğun Annenin Soyadını Kullanması Mümkün Mü? Anayasa Mahkemesi’nin 08.12.2011 tarih 2010/119 E. 20117165 sayılı kararı ile çocuğun velayet sahibi annenin soyadını kullanmasının önü açılmış; Anayasa Mahkemesi’nin 25.06 2015 tarihinde Hayriye Özdemir davasına ilişkin olarak vermiş olduğu karar sonucunda ise; bu husus tamamıyla açıklığa kavuşmuştur. Anayasa Mahkemesi 2011 tarihli kararı ile Soyadı Kanunu’n 4. Maddesinde yer alan “Soyadı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi olan kocaya aittir.” cümlesini iptal etmiştir. Böylelikle çocuğun soyadını, sağ ise, mutlak olarak babanın belirleyebileceğini öngören hüküm ortadan kalkmıştır. 2011 yılı öncesi Yargıtay içtihatlarına da yön veren bu hükmün ortadan kalkması ile birlikte, çocuğun annesinin soyadını kullanmasının önü açılmıştır. Nihayet Anayasa Mahkemesi 2013/3434 numaralı Hayriye Özdemir başvurusuna ilişkin olarak 25.06.2015 tarihinde vermiş olduğu karar ile; çocuğun velayet hakkı sahibi annenin soyadını kullanmasının; bakımı, temsili,mal varlığının yönetimi ve menfaatlerinin korunması gibi geniş yetkiler içeren velayet hakkının kullanımına ilişkin olduğunu kabul etmiştir. Anayasa Mahkemesi kararında, bu yetkinin kullanımının cinsiyetler arası ayrımcılık yasağı ve cinsiyetler arası eşitlik ve insan hakları bağlamında, uluslararası sözleşmeler ışığında değerlendirilmiştir.İlgili kararda 4721 Sayılı Kanun’un 27. Maddesini ‘nin haklı sebeple adın değiştirilmesine imkan tanıdığı belirtilmiş, böyle bir talebin reddinin aile hayatına saygı hakkına müdahale teşkil edeceği açıklanmıştır.   Velayet Sahibi Anne Çocuğuna Kendi Soyadını Vermek İçin Hangi Hukuki Yola Başvurabilir? Boşanan anne, velayet hakkı sahibi olduğu çocuğunun, kendi soyadını kullanmasını istiyorsa, oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde soyadı değiştirme davası açmalıdır. Bu dava, soyadındaki harf ve yazım hatalarının düzeltilmesi amacıyla açılan soyadının düzeltilmesi davası ile karıştırılmamalıdır. Açılması gereken dava haklı bir nedene dayanan soyadının değiştirilmesi davasıdır. Soyadının değiştirilmesi davası, davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmalıdır. Mahkemenin kararının taraflara tebliğinden sonra yasal sürenin dolması ile karar kesinleşir ve çocuk annenin soyadını kullanmaya başlayabilir.

Read more