BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Eyl 11

  Evlilik birliğini sonlandırmak isteyen eşler, yetkili aile mahkemesine başvurarak boşanma dilekçesi sunmak suretiyle dava açmalıdır. Boşanma davası çekişmeli veya anlaşmalı olarak açılabilir. Boşanma sürecinin sağlıklı yürümesi ve sorun yaşanmaması için bu konuda uzman bir avukatın desteğine başvurulmasını tavsiye ederiz. Türk Medeni Kanununa göre boşanma davası iki şekilde açılabilmektedir. Bunlar yasada, anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davası şeklinde düzenlenmiştir. Boşanma davasının görülmesinde görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir. Boşanma davası açmak isteyen taraf, eşiyle birlikte son 6 ay içinde ikamet ettiği yerin  bağlı olduğu adliyedeki aile mahkemesine gitmelidir. Yoksa dava, yetkisiz mahkemede açıldığı için hakim, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verir. Bu da dava sürecinin boş yere uzamasına yol açacaktır. Boşanma davası açmak için öncelikle boşanma dava dilekçesi yazılmalıdır. İnternet üzerinden yapılan aramalarda bugün boşanma dilekçe örneği, en çok arananlar içerisinde bulunmaktadır. Ancak her dilekçe örneği boşanma sebeplerinizi ve koşullarınızı ifade etmeye yeterli olmayabilir. Oysa dava dilekçesinde yaşadığınız olaylar ve boşanma sebepleriniz yer almalıdır. Dolayısıyla her davanın dilekçesi farklılık gösterir. Dava dilekçesinde eksiklik ve yetersizlik bulunması davayı kaybetmenize yol açar. İnternetten bulduğunuz ve sizi ifade etmeyen ve boşanma sebeplerinizi karşılamayan bir dilekçe hakim tarafından reddedilir. Bu nedenle konunun uzmanı bir avukat desteğine başvurmanızı önemle tavsiye ederiz. Açılacak boşanma davasında öncelikle dilekçede, kanunda sayılmış olan boşanma sebeplerinden en az birisinin yer alması gerekir. Türk Medeni Kanununda boşanmayı haklı kılan sebepler açıkça düzenlenmiştir. Yasada boşanma sebepleri, özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri şeklinde ayrılmıştır. Yasada yer alan düzenlemeler arasında ‘zina, hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması’ sayılabilir. Yasada sayılmış olan haklı boşanma sebeplerinden en biri hakkında gerçekleşmiş olan taraf, boşanma davası açabilir. Boşanma davası açmak isteyen davacı, boşanma davası dilekçesini yazarak yetkili aile mahkemesine verir. Mahkeme dava dilekçesini inceleyip, gösterilen boşanma sebeplerine bakar ve tensip tutanağı düzenler. Tensip tutanağında davacının ve davalının yapması gereken işlemleri belirtir ve bu tutanağı taraflara gönderir. Anlaşmalı boşanma dilekçemizi buradan inceleyebilirsiniz. Çekişmeli boşanma dilekçemizi buradan inceleyebilirsiniz.

Read more

İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI

Eyl 8

  İsim değiştirme Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlemiştir. TMK 27. Madde: “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.”   İSİM DEĞİŞTİRMEK İÇİN HAKLI SEBEBİN BULUNMASI TMK’nın 27. maddesinden de anlaşıldığı üzere, adın değiştirilmesi ancak haklı bir sebebin varlığı halinde gerçekleşebilir. Kişinin ismini değiştirmek için haklı bir sebebi olduğunu ispat edememesi halinde dava reddedilir, isim değişikliği gerçekleşmez. Haklı sebebi oluşturan en bariz örneklerden birisi; kişinin nüfusta kayıtlı olan isminden başka bir isimle tanınmasıdır. Nüfusta kayıtlı olan isim ile, aile çevresinde, sosyal ya da mesleki çevresinde tanındığı ismi farklı olan kişiler, çeşitli zorluklar yaşamakta, bu nedenle nüfusta kayıtlı isimlerini değiştirme talebinde bulunmaktadırlar. Bazı hallerde kişi o isimle ünlenmiş, mesleki ve ticari çevresinde o isimle tanınmış olabileceği gibi, bazı hallerde yalnızca aile çevresi ve sosyal çevresinde de farklı bir isimle tanınmış olabilir. Her iki durumun varlığı da isim değişikliği için haklı bir sebep olarak görülmektedir. Din değiştirme ya da mesleki açıdan kişiye zarar veren bir isme sahip olma gibi çeşitli sebepler de isim değişikliği için haklı neden oluşturabilmektedir. Haklı sebepler yasada tek tek sayılmamıştır.   İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVASINDA DAVA SÜRECİ İsim değiştirme davalarında sürecin ana hatları şu sekildedir: Davanın Açılması Durum hakkında doğrudan bilgi sahibi iki tanığın ve varsa başkaca delillerin mahkemeye bildirilmesi Haklı sebebin varlığının tespiti ile mahkemenin isim değişikliğine karar vermesi Gerekçeli kararın yazılması Mahkeme kararının gazetede ilan edilmesi Mahkeme kararının kesinleşmesi İsim değiştirme davalarında tanık delili özel bir öneme sahiptir. Zira, kişinin başka isimle tanındığı ya da ismi nedeniyle yaşadığı zorluklar çoğunlukla tanık delili ile ispat edilmektedir.   İSİM DEĞİŞTİRME DAVALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME İsim değiştirme davaları davacının ikamet ettiği yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmalıdır.

Read more

EVLİLİK BİRLİĞİNDE EV İŞLERİ

Ağu 25

  Evlilik birliği taraflara birçok hukuki sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumlulukların bir kısmı da ortak hayatın gerektirdiği iş ve yükümlülüklerdir.  Ev işleri de ortak hayatın gerektirdiği iş ve yükümlülükler kapsamında yer almaktadır. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 152. maddesinde yer alan “Koca evin reisidir” hükmü kaldırılmış olup kadın ve erkek evliliğin birliğinin müşterek reisi haline gelmiştir. Eski Medeni Kanun’un kocanın evin reisi olmasına ilişkin hükmünün kaldırması kadın ve erkeğin evlilik birliğinin yönetiminden ve gereklerinden birlikte sorumlu olması sonucunu doğurmuştur. Evlilik birliğinin yönetiminde evin masrafları, çocukların sorumlulukları gibi yükümlülükler eşit kabul edilmekle birlikte, ev işlerinden doğan sorumlulukların da eşit olduğunun kabulü gerekmektedir. Yargıtay’ın kararları da göz önüne alındığında, bir bütün olarak yasal düzenlemelerden çıkan sonuç ev işlerin eşlerin ortak sorumluluğu olduğudur.

Read more