Günlük hayatta yaygın olarak kullanılan mobil telefonlar, birçok olayın aydınlatılmasına vesile olmaktadır. Suçla ilgisi bulunan mobil telefonun yerinin tespiti, mobil telefonun konu edildiği koruma tedbirlerinden yalnızca biridir ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine yönelik tedbirlerden farklıdır.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda mobil telefonun yerinin tespiti amacıyla denetlemeye alınması özel olarak yer almaktadır.
Şüphelinin ya da sanığın yakalanabilmesi amacıyla mobil telefonun yeri, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararı ile tespit edilebilir. İlgili kararda hangi telefon numarasına ilişkin tespit yapılacağı ve tespit işleminin süresi belirtilmesi gerekmektedir.
Mobil telefonun yer tespiti, suç sınırlaması olmadan tüm suçlar bakımından uygulanabilir. Tespit süresi en çok üç aydır. Bu süre bir kereye mahsus uzatılabilir.
Yer tespitinde kullanılacak telefon numarasının kime ait olabileceği hususunda kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak tanıklıktan çekinebilecek kişiler ile, şüpheli ya da sanığın iletişiminin kayda alınması yasak olduğundan, tanıklıktan çekinebilecek kişilerin, mobil telefonun yer tespiti için de denetlenemeyeceği kabul edilmektedir. Sanık ya da şüphelinin müdafi açısından da aynı kural geçerlidir.
Müdafi ve tanıklıktan çekinme hakkı olanlar dışındaki kimselere ait mobil telefonlarının yer tespitine konu olması bakımından ise; bu kişilerin şüpheli ya da sanıkla haberleştiğini gösterir somut olguların varlığı aranmaktadır. Başka bir deyişle; sanıkla haberleştiğine dair somut olguların varlığı halinde, (müdafi ve tanıklıktan çekinme hakkı bulunanlar hariç), şüpheli ya da sanık dışındaki kişilere ait mobil telefonların da yer tespiti yapılması mümkündür.
Post a comment