NİŞANLILIKTA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT NEDİR?
Nişanlanma, iki kişi tarafından evlenme niyetiyle karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanı ile gerçekleştirilen bir hukuki işlemdir. Nişanlanma ile ilgili hükümler Türk Medeni Kanunu’nun 118 ile 123. maddeleri arasında düzenlenmektedir. Nişanlanma çeşitli sebeplerle sona ermektedir. Nişanlılardan birinin haklı sebep olmaksızın nişanı bozması ya da nişanlılardan birinin kusuru nedeniyle nişanın bozulması halinde, kusurlu olan taraf diğer tarafa dürüstlük kuralı çerçevesinde evlenme amacıyla yapılan harcamaları, nişan giderleri ve katlanılan maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATIN İÇERİĞİ Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle ödenecek maddi tazminat, zarar gören tarafın menfi zararlarını içerir. Bir başka deyişle, nişanlılığın geçerli bir nişanlılık olduğu düşünülerek yapılan masraflar, menfi zarardır. Örneğin nişan elbiseleri, düğün mekanı için ödenen kapora, davetiye giderleri ve nişan için yapılan sair masraflar bu kapsamdadır. Ayrıca, nişanlılardan birinin sona eren nişanlılık sebebiyle yapmış olduğu fedakarlıklar, örneğin evleneceği için mevcut işinden ayrılarak daha yakında düşük ücretli bir iş bulması halinde, zarar gören tarafın mevcut ve gelecekteki gelir kaybı da maddi tazminat kapsamında değerlendirilecektir. Söz konusu maddi tazminat menfi zararın karşılanmasını amaçlamakla birlikte dürüstlük kuralı ile sınırlandırılmıştır. Tazminat miktarı, zarar miktarını aşamaz. Zarar görenin ebeveynlerinin ve onlar gibi davrananların katlandığı fedakarlıklar tazminatın söz konusu olmaz. Bu kişiler yalnızca halihazırda yapılan harcamalar için (nişan, düğün hazırlığı harcamaları) tazminat talebinde bulunma hakkına sahiptir. Nişanlılığın bozulması nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan makul miktarda manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Nişanlanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri nişanlılığın sona ermesinden itibaren bir yıl içinde zaman aşımına uğramaktadır.
Read moreNİŞANLANMA
Nişanlanma, iki kişi tarafından evlenme niyetiyle karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunmaları, diğer bir deyişle karşılıklı evlenme vaadidir. Nişanlanma Aile Hukuku kapsamında bağımsız bir medeni hukuk sözleşmesidir. Nişanlanma ile ilgili hükümler Türk Medeni Kanunu’nun 118 ile 123. Maddeleri arasında düzenlenmektedir. Nişanlanma iki kişinin karşılıklı evlenme vaadinde bulunmasıyla gerçekleşir. Yalnızca bir tarafın evlenme vaadinde bulunmuş olması nişanlanma için yeterli değildir. Tarafların mutlaka karşılıklı ve birbirine uygun iradeleriyle evliliğe karar vermiş olmaları gerekmektedir. Nişanlanma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır, temsilci aracılığıyla kullanılamaz. Küçük ve kısıtlılar bakımından ise kanuni temsilcilerinin rızası aranmaktadır. NİŞANLILIK İÇİN NİŞAN MERASİMİ GEREKLİ MİDİR? Nişanlanma için iki karşı cinsin birbirlerine karşılıklı evlenme vaadinde bulunmaları yeterlidir. Nişan merasimi nişanlanmanın kurucu unsurlarından değildir. Tarafların evlenmek niyetinde oldukları anlaşılıyorsa nişanlanma hukuken gerçekleşmiştir. Nişan merasiminin yapılmamış olmasının nişanlılık üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Günlük hayatta tarafların geleneklere uygun biçimde nişan merasimi yaptıkları görülmektedir. Yapılan merasim nişanlanmanın ispatında kolaylık sağlamakla birlikte, zorunlu bir unsur değildir. NİŞANLANMADAN DOĞAN HAKLAR VE YÜKÜMLÜLÜKLER Nişanlanma hukuki bir işlem olduğundan, hukuki sonuçları vardır. Nişanlanma sebebiyle, Sadakat yükümlülüğü Birbirlerinin sırlarını açıklamama yükümlülüğü Destekten yoksun kalma tazminatı ve Manevi tazminat hakkı Mal rejimi sözleşmesi yapma hakkı Tanıklık yapmaktan kaçınma hakkı Nişanlanma sürecinde, evlilik dışı bir çocuğun meydana gelmesi halinde, ”evlilik dışı çocuğun nesebinin düzeltilmesi” davası açma hakkı, Tanıklıktan kaçınma hakkı doğabilecektir. Belirtmek gerekir ki nişanlanmanın kusurlu olarak sonlandırılması da farklı hukuki sonuçlara ve tazminat sorumluluğuna neden olur.
Read more