YOKLUKTA TUTUKLAMA KARARI VERİLMESİ
Kural olarak şüpheli ya da sanığın yokluğunda tutuklama kararı verilemez. Ancak Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 248. Maddesinde yurt dışında bulunan kaçaklar bakımından yoklukta tutuklama kararı verilmesine imkan tanınmıştır. Tutuklama talebi mahkemece reddedilmiş ve ret kararına karşı cumhuriyet savcılığına başvurulmuş ise; tutuklama talebini ilk seferde reddetmiş olan makam bu kararını kaldırarak tutuklama kararı verebilir. Bu halde tutuklama kararı, şüpheli ya da sanığın yokluğunda verilmiş olur. Tutuklama talebini reddeden makamın, itirazı yerinde görmeyerek dosyayı üç gün içerisinde itiraz merciine göndermesi halinde, itiraz mercii de yoklukta tutuklama kararı verebilecektir. (CMK 271) İtiraz üzerine mercii gıyapta tutuklama kararı verebileceği gibi, şüpheli ya da sanık hakkında yakalama kararı da çıkartabilir. Bu halde hakkında yakalama kararı çıkarılan şüpheli ya da sanığın sorgusu yapıldıktan sonra tutuklanması ya da serbest kalmasına karar verilecektir. Yasada açıkça düzenlendiği üzere, genel kural tutuklama kararının gıyapta verilmemesidir. Ancak; Yurt dışında bulunan kaçaklar için, Tutuklama talebinin reddi kararına itiraz edilmesi ile, talebi ilk kez reddeden merciin verilen ilk kararını kaldırması sonucunda, Tutuklama talebinin reddi kararına itiraz edilmesi durumunda, talebi yerinde bulmayan ilk karar merciinin dosyayı itiraz merciine göndermesi ile itiraz mercii tarafından gıyapta tutuklama kararı verilebilmesi mümkündür.
Read moreHÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARINA İTİRAZ
(İtiraz Merciinin Şekli Değil Maddi ve Hukuki İnceleme Yapması Gerektiği) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulabilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı istinaf ya da temyiz yoluna başvurulamaz. İtiraz, kararı veren mahkemeye yapılacak olup kararı veren mahkeme itirazı yerinde görmezse, itirazı bu kez itiraz merciine gönderecektir. Yargıtay’ın 2013 yılında gerçekleştirdiği içtihat değişikliği öncesinde, itiraz mercii yalnızca şekli bir inceleme yaparak suçun sübut edip etmediğine ve cezanın belirlenmesine ilişkin bir inceleme yapmamaktaydı. Bir başka deyişle, itiraz mercii dosyada mevcut olan delilleri değerlendiremez, belki de beraat edebilecek olan bir sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kaldıramazdı. İtiraz mercii yalnızca şekli bir inceleme yaparak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının şekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini incelerdi. Yargıtay’ın 2013 yılında gerçekleştirdiği içtihat değişikli ile itiraz merci maddi ve hukuki inceleme yapmak yetkisine kavuşmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 22.01.2013 tarih 2012/534 E. 2013/15 K. Sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itiraz incelemesinin yalnızca şekli yönden değil maddi ve hukuki yönden de yapılması gerektiğine karar vermiştir. İtiraz mercii gerekli gördüğü hallerde sanık müdafini dinleyebilir, gerekli araştırma ve incelemeleri yapabilir. İtiraz mercii beraat kararı verebileceği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması yönünde de karar verebilir. Bu halde mercii itirazı kabul eder ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kaldırır. İtiraz merciinin hükmü açıklamak gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Hükmün açıklanması amacıyla dosyayı yargılamayı yapan mahkemeye göndermek zorundadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz edilmesi halinde aleyhe bozma yasağı uygulanmayacağından, itiraz mercii hükmü sanık aleyhine de bozabilir. Bu nedenle yapılacak itirazın mahiyeti ve niteliği çok büyük önem taşımaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazda hükmün aykırılığının açıkça ortaya konması gerekmektedir.
Read more