Ceza Hukuku anlamında cinsel taciz,bir kimsenin bir kimseyi cinsel istek ve arzularınızı gidermek için dokunmaksızın rahatsız etmesidir. Zira tacizin kelime anlamı “tedirgin etme, rahatsız etme”dir. Günlük dilde cinsel amaçlı bazı dokunmalar için de cinsel taciz ifadesi kullanıyorsa da, ceza hukuku anlamında cinsel amaçlı dokunma ve temas içeren eylemler cinsel taciz suçu kapsamında değildir. Bu eylemler, diğer cinsel suçlara vücut verir ve yaptırımları daha ağırdır.
Bir kişiye karşı cinsel içerikli sözler söyleme, laf atma, telefonla mesaj atma ya da arama, sesli-görüntülü ileti gönderme cinsel taciz suçu kapsamındadır. Ancak failin eylemi, dokunma, sürtünme, öpme gibi temas içeren bir nitelik taşıyorsa artık cinsel saldırı suçundan (TCK 102.) bahsedilmelidir.
Yargıtay’ın cinsel taciz kabul ettiği birkaç örnekle, cinsel taciz suçunun kapsamını anlamak kolaylaşacaktır:
“Sanığın mağdureye uzun süre edep ve iffetini rencide eder şekilde göz kırptığı, eliyle telefon işareti yaptığı” (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 04.11.2003 -7535-5012 )
“mağdureye yaklaşıp, hiçbir bedensel temasta bulunmaksızın, cinsel organını çıkarıp oynayarak göstermesi”(Yargıtay 5. Ceza Dairesi 04.06.2000- 3731-4315)
“birden çok kez telefonla arayarak uygunsuz tekliflerde bulundukları”(Yargıtay 5. Ceza Dairesi 13.10.2003- 7535 5012)
Yargıtay’ın tüm kararlarında tutarlı bir şekilde bedensel temas olup olmadığını dikkate aldığı ve bu kapsamda yapılacak ayrıma göre, suçun niteliğini tayin ettiği anlaşılmaktadır.
Cinsel taciz suçunun ispatının güç olduğu gözetilerek, bu hususta bazı kriterler benimsenmiştir:
- Mağdur ile sanık arasındaki ilişki, daha önceden bir tanışıklık yahut husumet bulunup bulunmadığı
- Mağdurun beyanlarındaki tutarlılık
- Mağdurun kendi şeref ve onurunu ilgilendiren bir konuda iftira atmasını gerektirecek bir sebebin var olup olmadığı.
Elbette somut olaya ilişkin kamera, video, ses kaydı, mesaj, ileti metni ,tanık gibi önemli delillerin bulunması halinde, bu deliller mahkemece dikkate alınacaktır. Ancak cinsel suçlarda çoğu zaman bu delillere ulaşmak güç olmaktadır. Cinsel taciz suçu bakımından sayılan somut delillerin bulunmaması halinde yukarıda belirttiğimiz kriterler dikkate alınarak, suçun oluşup oluşmadığına karar verilecektir.
Yargılamayı yapan mahkeme, cinsel taciz suçunun sübut ettiğine kanaat getirdikten sonra, TCK’ nun 105. Maddesine göre, suça uygun yaptırımı uygulayacaktır.
TCK’da cinsel taciz suçunun yaptırımı, 105. Madde’ de düzenlenmiştir:
“Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına, fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Cinsel taciz suçunda, cezanın yasa ile belirlenen koşulların oluşması halinde adli para cezasına çevrilmesi; hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da erteleme kararının verilmesi mümkündür.
Suçu ağırlaştıran nedenlere ilgili maddenin devamında yer verilmiştir.
Cinsel taciz suçu fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 içinde şikayet edilmesi gereken, şikayete tabi bir suçtur. Suçun nitelikli halleri ise şikayete tabi değildir.
Cinsel taciz suçlarında görevli mahkeme ise, asliye ceza mahkemesidir.
Post a comment