Evliliklerin anlaşmalı boşanma ile sona erdirilmesi sonrasında, bazı durumlarda taraflarca yeniden talepte bulunulmakta, tazminat, nafaka, velayet konularına ilişkin yeni uyuşmazlıklar ortaya çıkabilmektedir.

            Yargıtay, anlaşmalı boşanma ile tarafların anlaşmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri sonucuna ulaşmıştır.

Yargıtay anlaşmalı boşanma sonrasında manevi tazminat talebine ilişkin bir kararında, boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında, artık manevi tazminat talebinde bulunulamayacağı, zira taraflar arasındaki mali ihtilafların nihai olarak çözüldüğü tespitinde bulunmaktadır.

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/11544 K. 2012/25372 T. 19.10.2012 tarihli kararında:

“Davacının manevi tazminat talebi, davalının evlilik birliğinde sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olmasına dayanmaktadır. Tarafların anlaşmaları üzerine Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, boşanma kararı 27.09.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma kararı tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle artık manevi tazminat talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle tazminat istenemez. Bu bakımdan dava reddedilmelidir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır” hükmü yer almaktadır.